27 Eylül 2011 Salı

saat 5.38

Saat 5 suları, senin sesinle uyandım az önce, hatta baban seslendi, "Kalk Elif ağlıyor." dedi. İçimden ona biliyorum,duyuyorum kalkıyorum desem de kalkmak için birkaç saniye geciktiğimi biliyorum. Nedendir bilmem dün de bugün de yattığım yerde uyuyakaldım. Hatta dün sabah okula da geç kaldığım için müdürden ince bir azar da işittim, kırıcı değildi de uyarıcıydı sanki annem. Geç kalışlarıma mazaret olarak seni sunmuyorum, keza sen değilsin. Sen mi "uyu da geç kal anne" dedin bana, hayır, sen tam aksine "uyan, uyuma anne" dedin ha bire, son günlerde. Dedim ya uyuyakalıyorum. Dün gece babanın senin odana gelip beni uyandırışını hatırlıyorum, "Tibeeel, hadi kalk yatağına yat." Kalkıyorum yerimden  lakin bu sırada seni düşünüyorum, sen yoksun yanımda, uykulu gözlerle yatağında olduğunu görüyorum, uyumuşsun ne ara bilmiyorum, hatta yatağına da yatmışsın :) büyük ve mağmur bir sevinçle gidiyorum "kendi" yatağıma. Gidiyorum, yatıyorum ama diyorum ki kalkmam lazım ev ne halde şu anda bilmiyorum, akşam gözlerim çok ağrıyordu, ağrısı başıma vurmuştu, acaba mutfağı toplamış mıydım diye düşünüyorum içimden, bu arada uyuyorum, topladığımı hatırlayarak rahatlıyorum, derken senin çamaşırlarını makinaya attığımı hatırlıyorum, mırıldar gibi bir sesle, "tüh ya Elif'in çamaşırları makinada kaldı" diyorum, baban bana "sepeti bulamadım, bulsaydım asacaktım" diyor. Şöyle bir seviyorum kendisini çamaşır asmaya teşebbüs ettiği için ama kızıyorum hemen ardından "sepeti bulmakta ne var şu küçücük evin içinde" diyorum içimden, sesli konuşmaya mecalim yok. Artık tamamen uyuduğumu hissediyorum. Uyuyorum ama zihnimde hep bir şeyler, senin acıktım anne ağlayışınla kalktığımda hatırladığım şey Burcu Teyzen oluyor. Onu gördüm rüyamda. Bize gelmişler, (nasıl olur diyorum kendi kendime nasıl misafir kabul etmişim fırın bozuk :) ) ama ev bizim ev değil. Böyle her gece babanla oturup hayal kurduğum ev de değil,(baban ben bu hayali kurarken hep gülüyor) basit tek katlı, girişi geniş bir ev.Yer sofrası yapmışım kahvaltı hazırlamışım- maşallah bana. Kahvaltı yapıyoruz. Kahvaltıda maydanoz falan yiyoruz Burcu Teyzenle süt yapsın diyedir heralde. Burcu teyzenin elinde çay, kalvaltı bitti ama biz sofradayız, "yo hayır daha fazla yemeyeceğim" diyor ama öyle saçmalaşıyor rüya sonra. Bu arada sen doyuyorsun, bu gerçek:) uykuna kaldığın yerden devam ediyorsun, baban da -maşallah. Ben ise gözlerim ağrıyor hala diyorum, kalkıp mutfağa gidiyorum, biraz dağınık, ıhlamur çayı bulaşıkları var onları topluyorum, sonra bugün yapacağım ve aslında uykumun bir yarısında da düşünüyor olduğum sınav geliyor aklıma, geçiyorum bilgisayarın başına, sınavı hazırlıyorum, bu sırada nurturia sitesine giriyorum, yazılanları okuyunca yoğurdu mayalamadığım aklıma geliyor, kalkıp yogurdu mayalıyorum, umuyorum ki saat 10a kadar tutar da sen de yersin kuzum, ve nihayetinde bilgisayarın başına geçip tüm bunları yazmak istiyorum.. ve yazıyorum...
Bu öylesine yazılmış bir yazı, tarihte bunun da bir yeri olsun diye yazılmış bir yazı, anı. Öylesine...