19 Mart 2012 Pazartesi

Diş ve gelmeyen minik adımlar...

Anneciğim, sana yazdığım en son yazımda, tamamlayamadığım en son yazımda, senin emeklemeden  sonra nasıl da ayağa kalkmaya geçtiğini anlatacaktım ki bir türlü yine, yeniden fırsat bulup geçemedim bilgisayarın başına. Ha bir kaybımız oldu mu hayır çünkü sen hala yürümüyorsun. Çok ilginçtir ki anneeem kuzum, herkese de ifade ettiğim gibi sana da ifade etmek istiyorum, yaklaşık 2 aydır, kolktuklara tutunarak yürüyorsun, koltuklardan aştın, duvarlara tutunarak yürür oldun, ben lavabodayken, kapıma gelip dakikalarca ağlayacak kadar ayakta beni bekleyedebiliyorsun, hatta düşmeyesin diye ben kapıyı dikkatlice açıyorum ve sen kapının kenarına tutunarak ayakta da kalabiliyorsun, ilk başlarda bana, koltuklara bir şeylere tutunarak kalkarken şimdilerde kendi kendine önce poponu dikip havaya sonra da ellerini yerden kesmek suretiyle ayağa kalkabiliyorsun, ayakta alkış tutabiliyorsun, ayakta poponu yere vura vura dizlerini kıra kıra tempo da tutuyorsun, kahkalar da atıyorsun ama anneciğim "hadi gel kızım" dediğimde bütün vücudunla hoooop üstüme devriliyorsun. Merak ediyorum acaba ilk adımını ne zaman atacaksın. Doğum gününde yürümeni istiyorum nolur yürü yavrum. hem zaten bak yürürsen sana baban ayakkabı da alacak. yürü be kuzum yürü be koçum. yürü artık kollarım yoruldu, sol kolum artık tutmaz oldu, yürü be annem be kim tutar seni diye argo devam etse de yazım anneciğim, yürümeni dört gözle bekliyorum. Seni seviyorum. şu anda o kadar güzel bir sukunet içinde uyuyorsun ki nazar edeceğim diye ödüm kopuyor. Günler akıp gidiyor zaman geçiyor, eski fotograflarına baktıkça seni nasıl emek emek büyüttüğümü düşünüyorum, nasıl da küçükmüşsün nasıl da kocaman kız olmuşsun onu düşünüyorum. Bu yolculukta baban en büyük ama en büyük destekçim. Hatta bazen babanın annen, annenin de baban olduğunu düşünecek kadar destekçi baban. Bazı geceler uykusuzluktan yorgun düştüğümde senin anne hasretiyle yanarken mızırdanmandan uyandığımda babana "lütfen biraz da sen emzir" dediğim olmadı değil, açıkçası bu isteğim dışında biyolojik şartlardan kaynaklı o da, bütün isteklerimi, geceleri seni uyutması gibi, geceleri kalkıp seni yanıma getirmesi gibi çoğu isteğimi, isteğim istediği bir şey olduğu için yani sen olduğun için yerine getiriyor. Hatta bu yazımın arasının bu kadar uzun olmasının sebeplerinden biri de benim geçen hafta girdiğim anadolu liselerine öğretmen alımı sınavıydı. Ben iki haftalık bir süreçte senden arta kalan zamanlarda çalışmak istediğimde, baban, senden daha fazla zaman kalsın diye seninle ilgilendi akşamları, hatta son iki akşam seni de alıp evden gitti. Umarım bu desteklere layık bir sonuç elde ederiz. İşte senin baban böyle bir insan. Seni çok seven, senin tüm bakımını üstlenebilen, ben "Biraz kızınla dışarı gitsen, onu gezdirsen ben de biraz temizlik yapsam" dediğimde, kaptığı gibi seni sitemizin parkına götüren bir baba. Döndüğünde "kızımla sallıncağa bindik, korkmadı" diyen bir baba. Hatta bu park olayını ikinci kez gerçekleştirdiğinizde baban şu ifadelerle anlatmıştı yaptıklarınızı; " Kaç saat adamın başında bekledim kızını indirsin salıncaktan diye", "İnmediler, hala sallanıyorlardır Allah bilir. İnsan biraz da bize izin verir. O kadar dikildim başında." Babanın bu sözlerine cevaben ben de " Hımm. Haklısın ama Elif çok küçük olduğu için adam senin ne düşündüğünü anlamamış olabilir mi? İzin istesen de olurdu heralde" demiştim. Sonuç olarak baban senin kahraman baban. Ha bak senin kahraman babanın bir hikayesini de anlatıp konuyu bağlayayım istersen anneciğim, 3 Martta babana "Baksana sanki elime bir tırtık geliyor,sakın bu .." dedim, sevgili babaan "AAAA diş bu diiş! Kızımın dişi çıkmış." diye sevindi ve " İlk ben gördüm bana hediye alacaksın " dedi. Uzun bir gülüşmeden sonra babanınkiler sevinç benimkiler ise ah garibim gülüşüydü, ona hediyenin dişi gören kişiye alınmadığını, dişi gören kişinin hediyeyi bebeğe aldığını söyledim o zaman da bana "AAaa o zaman sen gördün ilk sen gördün" dedi. Nasıl ama.
Benim güzel kızım şu anda minicik sağ alt bir numaralı dişin çıkmış bulunmakta ve çok güzel bir şekilde tutunarak yürüyor ve de kendi kendine ayağa kalkabiliyorsun. Diğer dişlerini ve de ilk minik adımlarını dört gözle bekliyorum ve de seni çok sevdiğimi söyleyerek yazıma burada ara veriyorum.
Görüşmek üzereeee....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder